Hareket tarihleri:
GÜN 1
Niğde – Konya – Pamukkale
Sabah saat 07:00 de Niğde’den hareket. Konya üzerinden Pamukkale’ye yolculuk.
Değerli misafirlerimiz sabah 11.00 civarlarında Konya’ya varış. Gezimize Selçuklu döneminde sarayın gül bahçesi, günümüzde ise “Gel, Gel, ne olursan ol, gel” sözü ile tüm Dünya’ya nam salmış olan Hz. Mevlana Müzesi ile gezimize dervişane kapısından girerek başlıyoruz. Kuzey batı yönünde müzemizin içinde yer alan derviş hücreleri, güney yönünde yer alan matbah ve Hürrem Pasa Türbesi, Üçler Mezarlığı’na açılan Hâmûsân ( Susmuslar ) kapısından sonra avlunun doğusunda ise Sinan Pasa, Fatma Hatun ve Hasan Pasa türbeleri yanında semahane ve mescit bölümleri ile Mevlâna ve aile fertlerinin mezarlarının da içerisinde bulunduğu ana bina gezimizi yaparak, avluya Yavuz Sultan Selim’in 1512 yılında yaptırdığı üzeri kapalı şadırvan ile “Seb-i Arûs” havuzu ve avlunun kuzey yönünde yer alan selse bil adı verilen çeşme ile gezimizi tamamlıyoruz.
Öğle yemeği ardından, Pamukkale devam ediyoruz. 5 saat yolculuktan sonra Pamukkale’deki otelimize yerleşiyoruz.
GÜN 2
Pamukkale – Kuşadası
Değerli misafirlerimiz, sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Pamukkale’ye hareket ediyoruz.
Doğa ile tarihin buluşma noktası Pamukkale’de ilk göreceğimiz yer doğal güzelliği ve estetik görünüşüyle Pamukkale Travertenleridir. Bembeyaz görüntüsü ile hayran kalacağınız travertenler şifalı suların yüzeye çıkması ve içinde bulunan kalsiyum karbonatın çökelmesiyle önce jel halini alır, sonrasında da sertleşerek bembeyaz travertenleri oluşturur. Buradan eşsiz fotoğraf kareleriyle ayrılacaksınız.
Ayrıca Pamukkale doğal güzellikler dışında pek çok antik kenti de içinde barındırmaktadır. Bunlardan en önemlisi Hierapolis Antik Kenti’dir. UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan bu eşsiz tarihî kent Bergama Krallığı’ndan günümüze miras kalmıştır. Zamanında bu antik kent de şifalı sularla tedavi amaçlı kullanılmıştır. Antik kentin bizlere sunduğu Nekropol, Domitian Kapısı, Sütunlu Cadde, Karbondioksit Havuzu, Cin Deliği, Tiyatro ve diğer güzellikleri göreceğiz.
Bu günkü otobüs yolculuğumuz Kuşadası’nda otelimizde son bulur.
Kuşadası
İyonlar tarafından kurulan, eski adı Neopolis olan, çağlar boyunca kültürün ve sanatın beşiği olmuş beldelerden biridir.
Körfezin incisi olan kentin ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmese de Efes’e bağlı olarak İyonlar tarafından kurulduğu bilinir. Ticaret ve denizcilikle uğraşan İyonlar, bölgenin zenginleşmesi ve gelişmesine büyük katkı sağlamışlardır.
Antik çağlarda Anadolu’dan denizlere inen en önemli limanlardan biri olan Kuşadası, kültürel değerler ve tarihi yapılar anlamında da oldukça gelişmiştir.
Eski Kuşadası’nda bulunan kale, şehrin yıldızı gibi parlamaktadır. Bu kaleyi çevreleyen surlardan ise günümüze küçük bir bölümü ulaşabilmiştir.
Kente özgü dar ve uzun sokaklar, bitişik bulunan şirin evlerle kent mimarisinin en güzel örneklerini oluşturuyor. Pek çok Ege lezzetine de keşfedebileceğiniz zengin restoranlar, eşsiz tatlarıyla sizleri bekliyor.
Birbirinden güzel kumsalları, masmavi denizi, doğal ve tarihi pek çok güzelliği ile Kuşadası, mükemmel bir tatil geçirmek isteyenlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor.
GÜN 3
Efes – Şirince – Kuşadası
Dijon Turun otobüs içi ikramları eşliğinde, günümüzün ilk durağı 100 yıldır kazılan ve daha %10 luk bölümü ortaya çıkarılabilen Efes Antik Kenti olacak. Gezeceğimiz yerler arasında Odeon, Kuretler Caddesi, Latrin, Skolastika Hamamı , Celsus Kütüphanesi ,Aşk Evi ,Agora ,Tiyatro, Devlet Sarayı, Trajan Çeşmesi, Hadrian Tapınağı sayılabilir.
İlk kuruluşu 8 bin yıl öncesine kadar uzanan Efes Antik Kenti, pek çok kere yeniden kurulmuş ve her seferinde büyük bir gelişme kaydetmiştir. Muhteşem yapıları, görkemli sütun ve kolonları, dönemin çok ilerisinde bir görüşle inşa edilmiş tapınak, kütüphane ve caddeleri, bugün tarihin en derin izlerini taşıyor.
Efes’in en önemli yapılarından biri olan Artemis Tapınağı, dünyanın yedi harikasından biri olarak antik çağlardan bu yana önemini koruyor. Bu müthiş tapınağın en önemli özelliği, Helen dönemine ait olması ve tamamen mermerden yapılan ilk ve en büyük yapı olmasıdır. Günümüze kadar yalnızca birkaç bloğu kalan tapınak, eski görkemini hala yansıtmaya devam ediyor.
Celsus Kütüphanesi, Roma dönemine ait bir yapı olup, hem kütüphane hem de bir anıt mezar niteliğindedir. Kitapların korunması açısından dönemin çok ilerisinde bir teknikle inşa edilen bu müthiş kütüphane, Gaius Celsus Polemaenos adına, oğlu tarafından yaptırılmıştır ve Celsus’un lahdi de burada bulunur.
Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan İsa Bey Camii ise özellikle Efes ve Artemis tapınaklarından getirilen taş sütunlar kullanılarak yapılmıştır. Hem avlulu Türk camilerinin hem de Anadolu sütunlu camilerin bilinen en eski örneğini görmeden Efes’ten ayrılmayın.
Bu güzel antik şehirden ayrıldıktan sonra 1924 mübadele yıllarına kadar Türkler ile Rumların iç içe yaşadıkları , meyve Şarapları ile ünlü Şirince’ye doğru devam ediyoruz.
Selçuk üzerinden kaybolmamış köy dokusu ile eski bir Rum kasabası olan meyve şaraplarıyla ünlü Şirince’ye varıyoruz. Eski adlarından biri çirkince olan bu şirin Rum köyünün sokaklarında nostaljik bir yürüyüş yapıyor ve meşhur meyve şaraplarından tatma ve alma şansına sahip oluyoruz.
Otele dönüş, Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
GÜN 4
Samos yunan adası
Bu gün bir Yunan adası olan Samos’a tekne turu yapıyoruz.
Yaklaşık bir buçuk saatlik bir tekne yolculuğundan sonra Vathi Limanı’na varış. Tüm gün serbest zaman.
Samos Adası hem Ege’nin ortasında ki mükemmel konumu, Türkiye’ye olan yakınlığı ve hepsinden önemlisi antik Yunanın izlerini taşıyan tarihi miraslarıyla büyüleyici bir adadır. Adada bulunan Pythagorion antik liman kenti, Unesco’nun Dünya Mirasları Listesi’nde yer almaktadır. Bunun yanında pırıl pırıl bir denize ve yılın büyük bir bölümünün güneşli olduğu bir iklime sahip olduğundan tatilcilerinde akın ettiği bir tarih ve tatil adasıdır. Samos’ta gezip görmeye dair pek çok yer bulunmaktadır.
Limanda buluşma ve ülkemize geri dönüş.
GÜN 5
Serbest zaman
Bu günü keyfinize göre yaşamanız için serbest gün ilan ediyoruz.
Kuşaası veya etrafındaki güzelliklerinden faydalanabilirsiniz.
Örneğin dilerseniz Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük aquaparklarından olan Aqualand’a götürüyoruz.(Extra) 3 büyük parktan oluşan bu park’ta gün boyu su kaydırakları’nın birbirinden farklı havuzların, eğlenceli animasyonların tadını çıkartabilirsiniz. (Aquapark isteğe bağlıdır)
GÜN 6 – Dönüş
Sabah belirtilen saatte dönüş yoluna geçiyoruz.
Ücrete Dahil Olan Hizmetler :
* Ulaşım
• Türkçe rehberlik
• Pamukkale ve Kuşadası konaklama
• Sabah kahvaltıları
• Akşam yemeği
• Seyahat sigortası
Ücrete Dahil Olmayan Hizmetler:
* Öğle yemekleri
• Tüm yemeklerde alınan tüm içecekler
• Aquapark ve aquaparka ulaşım
• Müze ve ören yerleri giriş ücreti